Hatay’da Kasırga Olacak mı? Küresel Rüzgârların Yerel Gerçeklerle Buluştuğu Nokta Bazen bir sorunun cevabı, sadece “evet” ya da “hayır” değildir. “Hatay’da kasırga olacak mı?” sorusu da tam olarak böyle… Bu mesele, yalnızca meteorolojik bir tahmin değil; aynı zamanda küresel iklim sistemlerinin, yerel coğrafyanın, kültürel algıların ve toplumsal hafızanın birleştiği bir düşünce alanı. Bugün bu yazıda, bu soruya sadece bilimsel bir gözle değil, aynı zamanda insan merkezli bir bakışla yaklaşmak istiyorum. Gelin, birlikte düşünelim. — Küresel Perspektif: Kasırgalar Dünyayı Nasıl Şekillendiriyor? Kasırgalar (tropikal siklonlar), okyanusların sıcak sularında doğar. Güneşin ısıttığı devasa su kütleleri, buharlaşarak atmosferde yoğun bir enerji yaratır ve bu…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Hisarbuselik Ne Zaman Çekildi? Eğitim ve Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü Öğrenmenin Büyüsü: Geçmişten Geleceğe Bir Yolculuk Bir eğitimci olarak, en çok etkilendiğim şeylerden biri öğrenmenin dönüştürücü gücüdür. Öğrenmek, sadece bir bilgi aktarımı süreci değil, aynı zamanda insanların dünyaya bakış açılarını, düşünme biçimlerini ve toplumsal rolleri şekillendiren bir yolculuktur. Her yeni bilgi, yalnızca kişisel bir gelişim değil, aynı zamanda toplumsal bir dönüşümü de beraberinde getirebilir. Bu yazıda, “Hisarbuselik ne zaman çekildi?” sorusuna eğilirken, öğrenme teorileri, pedagojik yöntemler ve bireysel/toplumsal etkiler üzerinden düşünmeye davet edeceğim. Hisarbuselik’in Tarihi ve Pedagojik Yansıması Hisarbuselik, bir dönemin simgesi haline gelmiş, kültürel ve toplumsal dokuyu yansıtan bir yapıt…
Yorum BırakHimaye Edilene Dokunmanın Onu Himaye Altına Alan Kabileye Dokunmak Manasına Geldiği Bir Himaye Anlayışının Adı: Antropolojik Bir Perspektif Bir antropolog olarak, kültürlerin çeşitliliğini her zaman derin bir merakla incelemişimdir. Her toplumun kendine özgü ritüelleri, sembolleri, topluluk yapıları ve kimlik inşası, insanın toplumsal varlığını anlamamıza ışık tutar. Birçok kültürde, bireylerin bir topluluğa ait olup olmadığını belirleyen temel unsurlar vardır; bu unsurlar bazen görünür, bazen de çok daha ince ve soyut olabilir. Toplumların ve kültürlerin bir arada yaşam biçimlerini şekillendiren en önemli dinamiklerden biri de “himaye” anlayışıdır. Peki, himaye edilene dokunmanın, onu himaye altına alan kabileye dokunmak anlamına geldiği bir toplumsal yapıyı…
Yorum BırakGeçmişten Bugüne Bir İzlek: Hacettepe Üniversitesi Mütercim & Tercümanlık Bölümü’nde “Kaç Bin?” Tartışması Bir tarihçiye düşen görev, var olan kurumları yalnızca bugünün penceresinden değil, geçmişin katmanlarını oyarak, ardındaki dönüşüm dinamiklerini açığa çıkararak okumaktır. İşte bu tutumla, Hacettepe Üniversitesi Mütercim Tercümanlık Bölümü’nün “kaç bin” olduğu sorusuna, aslında bir sayıdan öte, bir zaman diliminin, bir toplumsal beklentinin ve bir eğitim geleneğinin hafızasını okuyarak yaklaşacağız. 1. Kuruluş ve ilk yıllar: çeviri‐mesleğinin yükselişi ve bölümün doğuşu Hacettepe Üniversitesi, 1967 yılında resmî olarak kuruldu. [1] Ancak çeviri-tercümanlık mesleği, daha çok küreselleşmenin, yabancı dilin yükselişinin ve Türkiye’nin uluslararası ilişkiler sahnesinde konumlanma isteğinin bir sonucu olarak 20. yüzyılın…
Yorum BırakBir Çuval Şeker Kaç Kilo? Ekonomik Bir Analiz Kaynakların sınırlılığı, ekonomi biliminin temel taşlarından biridir. Her gün karşılaştığımız kararlar, bu sınırlı kaynakların nasıl dağıtılacağı ve kullanılacağına dair seçimlerdir. Bir çuval şekerin kaç kilo olduğunu sorgulamak, belki de sıradan bir soru gibi gelebilir; ancak, bu basit görünüşlü soru aslında birçok ekonomik dinamiği içinde barındırır. Piyasa dinamiklerinden bireysel kararlar ve toplumsal refaha kadar, şeker gibi temel tüketim mallarının alımı, ekonomik seçimlerin sonuçları üzerine düşündürür. Çuval Şeker ve Piyasa Dinamikleri Bir çuval şekerin kaç kilo olduğunu belirlemek, aslında daha derin bir ekonomik soru açar. Şeker, dünya genelinde en yaygın tüketilen gıda ürünlerinden biridir…
Yorum Bırak[](https://www.bauhaus.com.tr/sunfun-3-kisilik-metal-salincak-bej-61242401?utm_source=chatgpt.com) 3 Kişilik Salıncağınız Ne Kadar Taşır? Hem Eğlenceli Hem Derinlemesine Bir Bakış Hepimiz bir yaz akşamı, bahçede ya da balkonumuzda sevdiklerimizle birlikte salıncağa oturup hafifçe sallanırken huzur bulmuşuzdur. Peki, bu keyifli anların güvenliğini hiç düşündünüz mü? “3 kişilik salıncağım gerçekten ne kadar taşıyor?” sorusu, çoğumuzun aklına gelmeyebilir. Ancak, bu sorunun cevabı, sadece fiziksel değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir anlam da taşır. Gelin, bu soruyu birlikte keşfe çıkalım. — 🛠️ Teknik Gerçekler: Salıncağınız Ne Kadar Taşır? Üreticiler, genellikle 3 kişilik salıncağın taşıma kapasitesini 300 kg ile 450 kg arasında belirtir. Ancak,…
Yorum BırakGüç, Kimlik ve Toplum: Bir Pehlivanın Hikâyesi Üzerinden Siyaset Bilimi Okuması Bir siyaset bilimci için toplum, yalnızca kurumların değil, aynı zamanda sembollerin ve bireylerin de güç ilişkilerinin taşıyıcısı olduğu bir alandır. Güç yalnızca iktidarın elinde toplanan bir araç değil, her bireyin ve her kurumun davranış biçimlerinde yeniden üretilen bir dinamik olarak karşımıza çıkar. İsmail Koç Pehlivan bu bağlamda yalnızca bir sporcu değil, aynı zamanda yerel kimliğin, ulusal ideolojinin ve toplumsal gücün vücut bulmuş bir örneğidir. İsmail Koç Pehlivan Nereli? İsmail Koç, Balıkesir’in Gönen ilçesine bağlı bir köyde doğmuştur. Ancak siyaset bilimi açısından asıl ilgi çekici olan, onun “nereli” olduğundan çok,…
Yorum Bırakİlişkide Güven Neden Önemli? Kültürler Arası Bir Antropolojik Yolculuk Bir antropolog olarak, insanın birbirine nasıl bağlandığını gözlemlemek, sadece aşkı değil; kültürü, ritüelleri ve toplumsal hafızayı da anlamaya çalışmak demektir. Her toplum, ilişkilerde “güven”i kendi tarihsel bağlamında üretir. Bazıları bunu ortak yemek ritüellerinde, bazıları aile yapısında, kimileri de sessizlikte bulur. Güven, sadece iki birey arasında kurulmuş bir bağ değil; bir topluluğun kimliği, bir kültürün sessiz anlaşmasıdır. Güvenin Antropolojik Temelleri: Ritüellerden Doğan Bağ İnsanoğlu tarih boyunca ilişkilere sadece duygusal değil, ritüelistik bir anlam da yüklemiştir. Eski kabile toplumlarında sadakat ve güven törenlerle kutsanırdı. Bir kabile üyesi, topluluğun güvenini kazanmak için ateşin etrafında…
Yorum BırakHidrojenasyon Nedir? Antropolojik Bir Bakışla Dönüşümün Kültürel ve Sembolik Anlamı Bir antropolog olarak dünyayı anlamanın en büyüleyici yollarından biri, insanın dönüştürme gücünü incelemektir. Toplumlar, tıpkı doğa gibi, sürekli bir dönüşüm içindedir. Hidrojenasyon kavramı, bilimsel olarak bir kimyasal tepkimeyi ifade eder; fakat antropolojik bir gözle bakıldığında, bu kavram insan kültürünün özündeki dönüşüm arzusunun güçlü bir sembolüdür. “Hidrojenasyon nedir örnek?” sorusu sadece bir kimya sürecini değil, insanın doğaya ve kendine biçim verme hikayesini de anlatır. Kimyadan Kültüre: Hidrojenasyonun Dönüştürücü Doğası Hidrojenasyon, doymamış yağların yapısına hidrojen eklenmesiyle onları daha katı hale getiren bir kimyasal süreçtir. Yani sıvı bir madde, bir tür “kültürel müdahale”…
Yorum BırakTapuda Kamulaştırma Nedir? Bir Belgenin Arkasında Saklı Büyük Değişim Bir Tapunun Hikâyesi: “Artık Sadece Bana Ait Değil…” Bazen hayatımızda öyle bir an gelir ki, bir kâğıt parçası sandığımız tapu, aslında bütün geçmişimizin ve hayallerimizin özeti oluverir. İşte tam da böyle hissetmişti Hasan Bey, dedesinden kalan arsasının tapusunu elinde tuttuğunda. O toprakta çocukluğu geçmiş, ilk bisikletini sürmüş, yaz akşamlarında hayaller kurmuştu. Fakat bir gün posta kutusuna düşen resmi bir yazı, her şeyi değiştirdi: “Kamulaştırma işlemi başlatılmıştır.” Artık o tapunun hikâyesi, sadece Hasan Bey’in değil, devletin ve toplumun da hikâyesiydi. Tapuda Kamulaştırma Ne Demek? Kısaca söylemek gerekirse, tapuda kamulaştırma, devletin veya kamu…
Yorum Bırak